17.07.2017

15 Temmuz 2017 Şehitleri Anma Programı

15 Temmuz 2017 Cumartesi günü Akşam okunan ezan ile birlikte protokol üyeleri ve vatandaşlar Akşam Namazını topluca Yeni Camiide eda etti.

Öğretmenevi önünde başlayan yürüyüş Cumhuriyet Meydanında sona erdi.

Türk bayrağı taşıyan vatandaşlar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" şeklinde slogan attı.

Cumhuriyet Meydanındaki program saygı duruşu ve istiklal marşıyla başladı. Sinevizyon gösterileri eşliğinde binlerce Gümüşhacıköylü coşkuyla Türk Bayrağımızı dalgalandırarak geceye renk kattılar. Daha sonra İlçe Müftülüğümüzün düzenlediği Salâ, Kur'an-ı Kerim, Mevlid-i Şerif ve dua programıyla gece devam etti.

15 Temmuz yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere ödülleri ilçe protokolü tarafından verildi.

Cumhuriyet Meydanında düzenlenen programda konuşan Kaymakam Adem Balkanlıoğlu; Devletimiz ve milletimizin istiklal ve istikbaline kastetmeye teşebbüs eden hain FETÖ terör örgütünün kanlı darbe girişimini, tarihte eşi benzeri görülmedik bir kahramanlıkla bertaraf eden aziz milletimizin “15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Gününün birinci yıl dönümünü idrak ediyoruz. Düzenlenen bu etkinliklerle Şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle yad ediyoruz.

15 Temmuz,  ülke ve toplum tarihimiz açısından bir milat noktasıdır. 15 Temmuz 2016 günü bir dönemin acı,  ancak şanlı bir hatırası olarak Türk Demokrasi Tarihine kazınacak bir demokrasi zaferidir. 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişimine karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla kahraman milletimiz meydanlara inerek şanlı bir direniş göstermiş ve darbe girişimini başarısız kılmıştır.

O gün meydanlara inen aziz milletimiz geleceğine sahip çıkmıştır. O gece bu millet bayrağını, vatanını, milletini, namusunu çiğnetmemiştir. Biz bin yıllık devlet geleneği olan bir milletiz, bu gafiller, şaşkınlar bunu unuttular. Emperyalist batı gibi ve bir takım cetvelle çizilmiş devletler gibi bizi bölüp parçalayacaklarını zannettiler fakat yanıldılar.

FETÖ' denilen terör örgütü 40 yıldır kamu kurum ve kuruluşlarının içine hayırsever kisvesi içinde sinsice sızarak hain kalkışmayı gerçekleştirmek istemişlerdir. Fakat hesap edemedikleri bir şey vardı. O da Türk milletinin cesareti, feragati, fedakârlığıydı, “Söz konusu vatan olunca “ bir yumruk gibi bütünleşeceğiydi.

Tanklara karşı göğüslerini siper ederek, onlara karşı direnmeyi başka bir millet yapamazdı. Ancak Türk milleti yapardı Çünkü bizler Fatih Sultan Mehmet'in torunlarıyız. O değil miydi İstanbul'u fethederken gemileri karadan denize indiren. İşte bu millet de tankların ve F16'ların önüne göğsünü siper etti. Onların hedeflerine maruz kaldı ama demokrasiden, milli iradeden vatandan, bayraktan vazgeçmedi. O gece bütün mazlum ülkelerdeki insanların duaları bizimleydi. O gece kardeş ülke Azerbaycan bizimleydi. Pakistan bizimleydi.

Rengini şehitlerimizin kanından alan Ay-Yıldızlı al bayrağımızın gölgesi altında sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşamaya ant içmiş aziz milletimiz, 15 Temmuz gecesi yurdun dört bir köşesinde meydanlarda tanklara, bombalara, kurşunlara vücudunu siper etmiş, bu hain girişimi vatansever güvenlik güçlerimizle birlikte canlarını vererek, kanlarını dökerek engellemiştir.

Gözlerini kırpmadan milletin üzerine ateş edenler, milletin korkacağını, meydan ve sokakları kendilerine bırakıp evlerine çekileceğini sandılar, fakat milletimiz üzerine açılan ateşlere, atılan bombalara, yöneltilen tehditlere, gözlerinin önünde vurulan insanlara rağmen asla geri adım atmamış, meydanı darbecilere bırakmamıştır. Bilindiği gibi bu hain girişimde 249 vatandaşımız şehit olmuş, 2 bin 500'e yakın vatandaşımız ise gazi olmuş ve hala yaraları sarılmaya devam etmektedir.

Malazgirt'te, Çanakkale'de, Sakarya'da, Kurtuluş Savaşında kahramanlık destanı yazan dedelerinin, atalarının izinde yürümekten onur duyan, söz konusu vatan, millet bayrak, ezan olunca, canını vermekten bir an bile tereddüt etmeyen vatan evlatları oldukça ne darbeler ne de başka hain girişimler bizleri yolumuzdan alıkoyamayacaktır. Bu nedenle hep birlikte 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız.

Bunun içindir ki bizler 15 Temmuz'da canını, kanını, evladını, eşini gözünü kırpmadan feda edenleri anlatmak zorundayız. Ömer Halis DEMİRLER'i, Ümit ÇOBAN'ları, Erol OLÇAOK'ları, Halil KANTARCI'ları, Şerife Bacıları anlatmak zorundayız. Boğaz Köprüsünde darbecilerin üstüne korkmadan yürüyen kızımızı, tankları durdurmak için bedenini siper eden kahramanları, elinde bayrak yüreğinde imanla meydanlara çıkan yaşlı dedelerimizi, ninelerimizi, şehit olma arzusuyla belediyenin süs havuzunda abdest alıp kurşuna yürüyen gençlerimizi, ailesiyle helalleşip meydanlara koşan yiğitlerimizi anlatmak zorundayız. Anlatmalıyız ki gelecek nesiller bastığı yerleri toprak diyerek geçmesin. Anlatmalıyız ki 15 Temmuz destanını unutmayalım Unutturmayalım.

Bu duygu ve düşüncelerle    Bağımsızlığımız ve demokrasimiz uğruna mücadele veren 15 Temmuz şehitlerimize ve tarih boyunca aynı ortak mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını feda eden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, siz değerli hemşehrilerimize en derin saygılarımı sunuyorum dedi.

İlçe Müftümüz Hamdi UZUNHARMAN'ın yaklaşık 1 saat sürdüğü  konuşmasında ise;  Büyüklerimiz “Vatansız iman, imansız vatan olmaz” der.

VATAN, İMANDAN SONRAKİ EN BÜYÜK NİMETTİR

Yeryüzünde Allâh'a karşı olan kulluk vazifemizi gerçekleştirebilmek için, hür bir vatan toprağına sahip olmak, îmandan sonra en büyük nimetlerden biridir.

Bunun içindir ki din, vatan ve millet sevgisi, birbirinden ayrılmaz bir bütüntür. Hürriyetin sembolü olan bayrak da bir milletin şerefini ve haysiyetini temsil eden en önemli değerler-den biridir.

Vatan ve milleti koruma adına yapılan tüm fedakarlıklar dinimize yapılan en büyük hizmettir.

Değerli Kardeşlerim; Yüce dinimiz İslâm, fitnenin ve terörün en büyük düşmanıdır. Yeryüzünden fitnenin tümüyle kaldırılması ve barışın hâkim olması, İslâm'ın nihâi hedefidir.. İslâm, insanı kendisiyle, Rabbiyle, diğer insanlarla ve hatta tüm kâinatla barıştırmanın ve daha ötede dost kılmanın adıdır. İslam adından da anlaşıldığı üzere barış dinidir. Bu bakımdan gerekçesi ne olursa olsun, gayesi ne olursa olsun hiçbir ihanet terör asla İslam diniyle bağdaşmaz. Hele hele kendi vatanına ve milletine din kisvesi altında hainlik edenler ağızlarına kutsal dinimizin adını dahi almasınlar. Onların varacakları yer cehennem ateşidir.

Millet olarak varlığımızı korumanın, maddî ve manevî her alanda gelişip yükselmemizin en temel şartının, millî birlik ve beraberlik olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizi birbirimize düşürmek, vatanımızı bölüp parçalamak isteyen şer güçlerin oyununa asla gelmemeliyiz. Ecdadımızın bizlere emaneti olan ettiği bu vatanı, en iyi şekilde korumalı ve bizden sonraki nesillere miras olarak bırakmalıyız.

Bu vesile ile bu cennet vatanımız uğrunda canını vermiş aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ediyor, Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.

Bugün de 15 Temmuz'un senei devriyesi için bu meydanlarda bir araya geldik. 15 Temmuz'da Nene Hatunlar, yavrularını kundaklarında evlerinde bıraktı meydanlara koştu.

Sütçü İmamlar, darbeye kalkışana ilk kurşunu attı. Yörük Ali Efeler, tankların önüne yattı. Şerife Bacılar, bayraklarını eline alıp bu zillete dur dedi. Aziz Milletimiz, tarihin sayfalarına geçecek yeni bir destanı daha altın harflerle yazdı.

Vatanını böldürtmedi, namusunu çiğnetmedi, bağımsızlığından vazgeçmedi.

Değerli kardeşlerim, Hepimiz.

Türkü'yle, kürdü'yle, laz'ıyla çerkez'iyle, Sünnî'siyle, alevi'siyle, aynı toprak, aynı bayrak uğrunda can cana olduk.

Kanlarımızı sebil ettik, fakat vatanın namusunu çiğnetmedik, bayrağı yere düşürmedik; minarelerden ezanı, camilerden Kur'an-ı dindirtmedik.

Tarih bilincini Geliştirmeliyiz Yavrularımıza Anlatmalı Onları Bilinçlendirmeliyiz. Geçmişini Tarihini Bilmeyen Milletlerin Geleceğine Başkaları Yön Verir. Coğrafyasını Başkaları Çizer.

Bu vatan senin, bu devlet senin, bu millet senin, bu bayrak senin. Eğer sen sahip çıkarsan sen vatansız, devletsiz, milletsiz, bayraksız, Kur'an'sız, ezansız kalmayacaksın. Yüce Allah hiç kimseyi vatansız, devletsiz, milletsiz, bayraksız; Kur'an'sız ve ezansız bırakmasın.

Yüce Rabbim Vatanımızı, Milletimizi, Ümmet-i Muham-medi her türlü beladan, musibet-ten, darbeden muhafaza eylesin. Allah'ım daha ilk günden beri vatan hainlerine karşı gelen, canıyla malıyla direnç gösteren siz kıymetli kardeşlerimden razı olsun. Rabbim sizleri iki cihanda aziz etsin.

Türkiyenin bir zenginlik olarak gördüğümüz tüm farklılıklarını birbirinden ayırmak, birbirine rakip ve düşman gibi göstermek kimin haddinedir.

Selahattin EYYUBİ’nin sancağı altında Kudüs’ü fethederek orayı bir barış ve esenlik yurdu haline çeviren ordunun neferleri biz değilmiyiz.

Çaldıran’da Yavuz Sultan Selimin ordusunda birbirine kardeş olan biz değilmiyiz.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın sancağı altında yelkenleri karadan yürüterek İstanbul’u fetheden bir çağı açıp, bir çağı kapatan biz değimliyiz.

Yemen’de, Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Kut-ül  Amâre’de vatan topraklarını birlikte savunan, birlikte şehit olan, birlikte gazi olan biz değilmiyiz.

Kurtuluş Savaşının kahraman evlatları hep birlikte biz değimliyiz.

Cumhuriyeti kuran ortak hedefler ve ortak idealler doğrultusunda yücelten bizler değilmiyiz.

İstiklal Marşını dinlerken hepimizin göğsü kabarmıyor mu?

Yemen Türküsünü dinlerken hepimizin gözleri yaşlarla dolmuyor mu?

Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaşı Veli, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal vs. bu toprakların mayasını yoğururken, Anadolu’nun her karışına sevgi ve hoşgörüyü katmadı mı, kardeşçe yaşamayı bizlere öğretmedi mi?

Horonda bizim, zılgıtta bizim, zeybekte bizim. Bizi birbirimizden ayırmak, ötekileştirmek kimin haddine?

Bizim kardeşliğimize kastetmek kimin haddine?

Bizi birbirimize düşürmek, aramıza fitne sokmak, düşman yapmak kimin haddine?

Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşlarını ayrı, ayrı görmek kimin haddine?

Bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliğini taşıyan, etnik kökeni ne olursa olsun, Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Lazıya, Çerkeziyle, Zazasıyla, Boşnağıyla bizim kardeşimizdir. Buna kimse gölge düşüremez.

Kim ne hesap yaparsa yapsın ne tuzak kurarsa kursun herkes bilsin ki Rabbiminde bir hesabı var. Tuzak kuranların en hayırlısı ALLAH’tır.

Biz Allah yolunda dinimiz vatanımız milletimiz bayrağımız için her an ölmeye hazırız. Bütün dünya bilsin ki biz canımızı veririz ama asla namusumuzu çiğnetmeyiz.

Geliniz! Ecdadımız nasıl vatan müdafaasını dün bırakmadıysa bizlerde bugün bırakmayalım.
Geliniz! Bugünümüzün okçular tepesi olan meydanları terk etmeyelim.

Geliniz! İş bitti diyerek gevşekliğe düşmeyelim.

Geliniz! Farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp kardeşliğimizi pekiştirelim.

Geliniz! Hainlerin, alçakların kursağında kaldığı alçakça saldırıyı bir daha geri gelmemek üzere tarihe gömelim.

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere;

Tükürün onlara alkış tutan kahpelere;

Yüce Rabbim Vatanımızı, Milletimizi, Ümmet-i Muhammedi her türlü beladan,musibetten, darbeden muhafaza eylesin. Allah’ım daha ilk günden beri vatan hainlerine karşı gelen, canıyla malıyla direnç gösteren siz kıymetli kardeşlerimden razı olsun.

Rabbim sizleri iki cihanda aziz etsin.

15 Temmuz şehitlerimize ve Vatanımız uğruna canlarını feda eden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, siz değerli hemşehrilerimize saygılarımı sunuyorum dedi.

Daha sonra saatler 00.13’ü gösterdiğinde, tüm camilerden Salâlar okundu ve Camilerimiz sabah Namazına kadar açık tutuldu.

Cumhurbaşkanımızın direktifi doğrultusunda Demokrasi Nöbetleri 16 Temmuz Pazar gecesi saat 24:00'e kadar devam etti.