20.03.2020

İLÇE MÜFTÜMÜZ EMİN KAPLAN'IN MİRAC KANDİLİ MÜNASEBETİYLE YAYIMLADIĞI TEBRİK MESAJI

Hicrî takvim itibariyle, kaynaklarımızın çoğunlukla  işaret ettiği yıl olan h. 11 de, Efendimiz (s.a.s.) in Mescid-İ Haram'dan (Mekke) Mescid -i Aksa'ya (Kudüs)  oradan da yuksek mertebelere ve manevî alemlere, Rabbinin ayetlerini görmesi için çıkıp ziyaret ettiği , aklın durup teslimiyetin meydanı kapladığı, harikulade birçok mucize, haber ve tesellilerle, müjdelerle dolu gece olan kutlu Mirac yolculuğunun sene i devriyesini idrake çok yaklaşmış bulunuyoruz.Receb ayının 27. gecesinde gerçekleşen bu harikulade yolculuk, biz beşere , başta, iman esaslarını dünya gözüyle müşahede eden bir zatın varlığını, hem de bu ihsanın, inandığımız son peygamber Hz. Muhammed a.s.m a nasip olduğunu, en buyuk ibadet olan namazı, namazın geçerliliği için şart olan abdestin örnekliğinde temizliği, pak olmayı ve daha bir çok müjdeyi hatırlatmaktadır. 

   Tam da üç ayların ve yeni idrak ettiğimiz Regaib Kandilinin sevincini yaşıyorken, hak dinden uzak, Uygurlu milletdaşlarımızı acımasızca öldüren, temizliğin esamesinin de okunmadığı, temiz- pis ayrımına gitmeden her türlü hayvanı yıyen Çinlilerin yurdundan Avrupaya yayılıp oradan da bize sıçrayan bir salgınla karşılaştık. Sözüm ona guya medeni olan Avrupa ise, beden ve şahsi temizlikte yerlere sürünmektedir. Tahareti asırlar sonra bizden görmüşlerse de öğrenemediklerini, o bölgelerde zaman geçiren yurttaşlarımızca ifade edilmektedir. Hastalığın başlıca sebebi olan temizliğe dikkat etmeme, hastalığın ve virusun çok hızlı yayılmasına  ve ölümcül olmasına neden olmaktadır.

   Fakat "sizin şer gördüklerinizde hayırlar vardır" mealindeki ayeti merkeze alıp hadisata baktığımızda, her ne kadar bu Corona virusü cemaatle namazlarımızı, hatta Cumalarımızı ve Kandil gecelerimizi gölgelese de , bunda da milletce , toplum olarak ve hatta ferd ferd her birerlerimize manevi faide ve ikazlar olduğu izahtan varestedir. bu salgın imtihanı,bizi daha çok tefekkure, nefis muhasebesine, çoğunlukla boş bıraktığımız camilerimize hasret ve şevk duymaya,evimizdekilerle kaliteli ve faideli zaman geçirmeye vesile olacaktır ümidindeyiz. 

    Bu itibarla dünyada hızla yayılan ve ölüme kadar götürebilen bu hastalığın önlenmesi amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığımız, ilk örneklerini Efendimiz s.a.s. zamanında gördüğümüz karantinaya uygun bir şekilde ilk önce camilerde cemaatle namazı, ardından Cuma namazlarını ve Kandil proğramlarını bir müddet askıya almış bulunmaktadır. Böyle bir tedbirin hem ayetlerden hem Sünnetten, hem de aklen ve marufa uygun şekilde maslahat bakımından ciddi temelleri vardır.Kararlar Başkanlığımızın en yuksek karar organı olan Din İşleri Yuksek Kurulunca alınmıştır. Uluslararası Müslüman Alimler Birliği (UMAD) ın İslam dünyasının bir çok bölgesinde mescidlerde( buna Mescid i Haram ve Mescid i Nebevi de dahildir.)  cemaatle namaz kılmama uygulamasının elbetteki temellendilmiş sebepleri ve hikmetleri vardır. Bu yuzden dolayı vatandaşımızın, aziz milletimizin bütün bu ehlince yapılan açıklamalar ve verilmiş fetvalardan sonra fevrî ve hissî davranıp başkalarının hayatını tehlikeye sokacak şekilde aksi davranışlarda bulunacağına ben ihtimal vermiyorum.evet içimiz acısa da musibet geçincetye kadar sabırla mükellefiz.Bahse konu  delillerden  birkaç tanesini zikretmek yerinde olur düşüncesindeyim.

1."Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez..."( Bakara 2;185) Din kolaylaştırır, zorlaştırmaz. Canın ve malın korunması için kurallar koyar.

2. "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. güzel hareket edin.allah iyilik ve ihsan sahiplerini sever." (Bakaar 2;195) Bilerek hastalığın bulaşmasına seyirci kalmak veya buna sebebiyet vermek kendini tehlikeye atmaktır.

3." Eğer bilmiyorsanız işi Zikr / Kur'an ehline sorunuz.(Nahl 16;43) buradaki zikir ehli, ilim ve irfan ehli olarak tefsir edilmiştir. her alanın uzmanı vardır ve onlara sorulur. müslüman bir doktor , oruç tutmasında sakınca gördüğü bir müsluman hastaya tutmayacaksın dediğinde buna itibar edilir.

4."Ey iman edenler! allah a itaat edin, peygambere ve sizden olan yöneticilere / ulu'l emre itaat edin." ( Nisa 4;59) Dine aykırı birşey söylemedikçe devlet yöneticisine itaat gerekir. Halkı karmaşaya, paniğe sürükleyecek fiilerden uzak durulmalıdır. Ayetin açık ifadesiyle fitne öldürmeden beterdir.

5." İslamda zarar vermek ve zarara karşılık zararla mukabele etmek de yoktur."(Muvatta, Akziye 31). Başkasına hastalık bulaştırmaya sebep olmak , asla masum v ehafif değildir.

6.Allah rasulu s.a.s., bazı hastalık adları verip bu gibi bulaşıcı salgınlardan" Aslandan kaçtığınız gibi kaçınız " buyurmuştur. ( Buhari, Tıb,19) 

7.bir başka hadis i şerif ki, karantina ( tahaffuz) un temelidir. " Bir yerde veba hastalığı işittiğinizde  oraya girmeyiniz, şayet orada iseniz oranın dışına çıkmayınız."(Buhari, Tıb, 30)

8." Bir yerde Taun/veba hastalığı ortaya çıkar da sabredip oradan çıkmayan şehid sevabı gibi sevap alır."( Buhari, Tıb, 31)

9."Soğan/sarmısak yıyen kimse mescidimize yaklaşmasın."( Buhari, ezan,160) kötü koku sahibi camiye gelmesin denilirken, bulaşıcı hastalığı olan veya riski taşıyanın camiye gelmesini normal karşılamak olmaz.

10. "Biz müslümanız, ibadet edeni Allah korur." diyenler, İslam tarihindeki şu olaydan ders çıkarmalıdırlar aslında. Şam da taun hastalığı çıktığını duyan Hz. Ömer şehre girmez. Ebu Ubeyde b. cerrrah r.a." ya Ömer! Allah ın kaderinden mi kaçıyorsun? der. Hz. Ömer r.a. "Allahın kaderinden yıne Akkahın başka biir kaderine kaçıyorum" der.ve Şam a gitmekten vazgeçer.Ebu Ubeyde ise Şam da ordunun başında kalır ve veba hastalığından vefat eder.

11.Tedbir almadan 'Bizi Allah korur' diyenler, sebeplere tevessul etmemekten dolayı mesul olurlar.H. 18 ( M. 639) da Şam yakınlarında 25-30 bin kişinin vefat ettiği Amvas taununda Hz. Bilal i Habeşi, Muaz b. Cebal, Ebu ubeyde b. Cerrah, Fadl b. Abbas gibi meşhur sahabilerden çok kişi vefat etmiştir.

12.H.69 (M. 688) de Basra da çıkan ve Carif denilen veba salgınından 3 günde 70 bin insan vafat etmiş, Bedir ashabından 18 sahabinin burada bulunanlara evlerinden çıkmamaları yonunda tavsiyede bulunmuşlardır. (Müslim)

Dolayısıyla  bütün bu deliller bize ferd olarak bencil olmamamızı, başkalarını da düşünmek gerektiğini, vurdumduymaz ve kaderci anlayışı terkedip tedbire sarılmamızı, bununla beraber de paranoyak tiplerin yaptığı hataya düşmeyip , Allah dilemedikçe hiçbir şey/ kimse hiçbir kimseye zarar veremez itikadında olmamızı beyan etmektedir.

         Bu duygu ve düşüncelerle tekrar Mirac Kandilinizi tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu günlerini bize ihsan etmesini Cenab ı Haktan niyaz ederim.