İçerisinde birçok tarihi, mucizevi, hayret-engiz, önemli, sevindirici/ üzüntü verici olayları barındıran Muharrem ayına ve dolayısıyla yeni bir hicri yıla daha kavuşmanın sevincini yaşıyoruz elhamdulillah.Rivayet kaynaklarımızda bazı peygamberlere ait önemli olayların Muharrem ayının 10. günü olan Aşure gününde gerçeşleştiği aktarılır. Nuh tufanı bunların en önde gelenidir.Ayrıca hicretten sonra Medine 'de Efendimiz s.a.v. in bu günü oruçlu geçirmenin faziletiyle ilgili tavsiyesi biz müslümanlar için en önemli delildir zaten.Yalnız Aşureyi tek başına değil de bir gün öncesiyle veya bir gün sonrasıyla tutmak sünnet olan şekildir.
Yine Muharrem in 10. gününde yani Aşure gününde gerçekleşen , ehl i İslamı 14 asırdır hüzne sevkeden bir diğer vak'a ise, Kerbela hadisesidir. miladi 680 yılında Emevi hükümdarı Yezid in emriyle Kufe valisi Ubeydullah b. Ziyad a bağlı Ömer bin Sa'd komutasındaki dörtbine yakın asker tarafından Kerbela nam-mevkide cennet gençlerinin efendisi , efendiler efendisi Hz. Muhammed Mustafa nın torunu olan Hz. hüseyin (r.a.) ın , yetmiş civarındaki yakınlarıyla beraber vahşice katledilmesi olayına kısaca kerbela vakası denmektedir. Elbette ve hiç şüphe duyulmaması gereken bir husus varsa, Peygamber s.a v. e iman eden istisnasız herkes bu acıya ortaktır, yüreeğinde hisseder, etmiştir. Fakat acı üzerinden müslümanlar içinde yeni bir ayrılık, fitne tohumu ekmek, bu acıyı daha da katmerleştirmiştir. Ortada bir acımasız cinayet var ve elbette failleri var ve belli iken , bunu filanca fırka mensupları hariç herkes bu cinayete ortaktır noktasına taşımak; insaf, iz'an , hukuk ve İslamla hiçbir şekilde kabil i te'lif değildir.
Bu vesileyle 1442. hicri yılbaşımızın ve Muharrem ayımızın öncelikle güzel ve huzurlu ilçemiz Hamamözüne , akabinde tüm ülkemize, milletimize, Müslüman muhitlere hayırlara vesile olmasını , Haram aylardan olan Muharrem ayında birkez daha ferd olarak nefis muhasebesine ihtiyacımızı hissedip, nıyaz ve tazarrularımızın artmasını temenni ediyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.